Bartın Mutlu Son Masaj Salonu

Bartın Mutlu Son

Adım Nadine. On dokuz yaşındayım ve bir otelde gece vardiyasında çalışıyorum. Bartın Mutlu Son  Bu sessiz ve lüks otel benim için adeta bir aden. Buraya gelen konukları gözlemlemek hoşuma gidiyor. Çoğu pahalı kıyafetler giyen bakımlı konuklar, iş yada tatil için otele geliyor ya da toplantılara giderken odalarına uğruyorlar. Otelde devamlı yeni toplanmış çiçekler ve temiz havlular oluyor. Aynalar ise hep tertemiz ve pırıl pırıl. Burada resepsiyonist olarak çalışıyorum ama arada bir oda servisine de bakıyorum.

Bartın Mutlu Son

Ortalık sessiz olduğunda oturup hikayelerimi yazıyorum. Hem bu şekilde vakit öldürebiliyorum, aynı zamanda ileride yazar olmak istediğim için bana alıştırma oluyor. Bartın Mutlu Son En büyük hayalim, bir gün Barbara Cartland benzer biçimde bir hayatımın olması. Otelde kendime ait odamda ipek geceliğimin içinde şampanyamı yudumlarken sekreterime not alması için emirler verdiğimi hayal ediyorum.

Şimdiden çalıştığım bir editör var. Mel Gibson’a benziyor. Ondan biraz daha genç ve kahverengi gözlü, hoş bir adam. Yazdığım erotik fantezilerden hoşlandığını biliyorum. Kitap olarak basmak için henüz yeterli olmasa da, yazılarımı okuması beni heyecanlandırıyor.

En sevdiğim sanatçı Sophie Calle. O da eskiden bir otelde çalışmış ve sanat projesine temizlik yaparken insanların eşyalarının fotoğraflarını çekmekle başlamış. Benim projem ise hikayelerim.

Bartın Mutlu Son

Otel, deri kaplı mobilyaları ve yeşil lambalarıyla oldukça eski görünüyor. Bodrum kattaki bar loş ışıklarıyla sanki eski İngiliz filmlerinden fırlamış şeklinde duruyor. Elimde toz beziyle gezerken, bu mekanın evim, hatta kalem olduğunu, editörümün ise bana ne yazmam icap ettiğini emreden bir beyefendi bulunduğunu hayal ediyorum.

Genel anlamda hep zenginlerin geldiği bu otelde, başka otellerde olmayan benzersiz bir şey var. Adına OYUN ODASI diyorlar.

Burada sex icra eden bir çifti seyretmek için para ödeyebiliyorsunuz. Ek olarak oteldeki konuklar da birbirleriyle sevişebiliyorlar.

Ortalık sessiz olduğunda oturup hikayelerimi yazıyorum. Hem bu şekilde vakit öldürebiliyorum, aynı zamanda ileride yazar olmak istediğim için bana alıştırma oluyor. En büyük hayalim, bir gün Barbara Cartland benzer biçimde bir hayatımın olması. Otelde kendime ait odamda ipek geceliğimin içinde şampanyamı yudumlarken sekreterime not alması için emirler verdiğimi hayal ediyorum.